Mekânda var olma olgusu ile sabit ve durağan olanı sürekli bir döngüde var etme çabası “Kâbe yolculuğumun” bidayeti. Her ibadette olduğu gibi bir takat göstergesi…
Kâbe, müminlerin iman ve ibadet temelinin istikamet, istikrar, istimrar ve iştiyak ile sağlamlaştığı kübik bir form olarak tasvir edilebilir, somut ve soyut bir yapı olarak tüm sınırlarına rağmen sınırsızlaştırılabilir, tecessüm ve tahayyülün bedenen ve zihnen gerçekleştirildiği bir yolculuğun başlangıcı olarak kabul edilebilir.
Mekândan münezzeh olanı bir yön, bir duruş ve takat ile anmak, sabitenin etrafındaki değişkenlerin tavafına şahit olmak, işte somut ve soyutların barındığı mabet… Sınırlarla belirlenmiş köşelerde, tüm ayrıntıların eşitliğinde, yalınlığı, sadeliği ve rengi ile somut ve tek, ancak soyut olarak yaşattıkları “sınırsız ve rengarenk”…